Mum söndü iftirası sadece Alevi Kürtlere değil Sünni Kürtlere de yapıldı ( KANITLARIYLA )

Mum söndü iftirası sadece Alevi Kürtlere değil Sünni Kürtlere de yapıldı. Şeyh Said başkaldırısı sebebiyle Isparta’ya sürgün edilmiş olan Bediuzzaman Said-i Kürdi / Nursi’ye dair bir mum söndü haberi. 5 Mayıs 1935 / Haber Gazetesi

Mum söndü iftirası sadece Alevi Kürtlere değil Sünni Kürtlere de yapıldı. Şeyh Said başkaldırısı sebebiyle Isparta’ya sürgün edilmiş olan Bediuzzaman Said-i Kürdi / Nursi’ye dair bir mum söndü haberi. 5 Mayıs 1935 / Haber Gazetesi

16. yüzyılda yaşanan Osmanlı-Safevi siyasi mücadelesinin din alanına taşınmasının bir sonucu olarak ortaya çıkan Alevi-Sünni ayrışmasını besleyen unsurların başında her iki tarafın birbirini önyargılara dayalı olarak tanımlaması bulunmaktadır. Alevilerin “mum söndü yaptıkları, ana-bacı tanımadıkları” şeklindeki cinsel sapkınlık iftirası bu önyargılı anlayışın en yakıcı örneğidir. Bu makalede Aleviler/Kızılbaşlarla ilgili olarak 16. yüzyıl sonrasında ortaya çıkan ve literatürde orgia adıyla anılan bu ithamın sadece Alevilerle ilgili değil, aslında Eski Çağ’dan bu tarafa toplumlarında egemen anlayışa muhalif olan her inanç grubu için kullanıldığı vurgulanmıştır. Bu iddianın bir iftira olduğu hem tarihsel süreç işlenerek hem de bu konuda Evliya Çelebi gibi önemli gezginlerin tanıklıklarına başvurularak ortaya konmuştur. Makalede bu tür iftiraların son bulması ve Alevi-Sünni toplum kesimlerinin bu modern dönemde birbirlerine karşı önyargısız yaklaşmaları için neler yapılabileceğiyle ilgili bazı somut önerilere yer verilmiştir.

Alevi Kültüründe Derin Bir Anlam Taşıyan 'Mum Söndü' Geleneği ve Tarihi Önemi

Türkiye'nin zengin kültürel mozağinde önemli bir yere sahip olan Alevi topluluğu, benzersiz ritüelleri ve gelenekleriyle dikkat çekiyor. Bu geleneklerden biri de 'Mum Söndü' adıyla bilinen, derin manevi anlamlar taşıyan bir ritüeldir. Peki, 'Mum Söndü' nedir ve Alevi kültürü için önemi nedir?

Mum Söndü'nün Tarihi ve Anlamı

'Mum Söndü', Alevi inancında özel bir yere sahip olan bir anma törenidir. Bu tören, Alevilikte kutsal kabul edilen Hızır ve İlyas peygamberlerin anısına düzenlenir. Hızır, Alevi inancında yardımseverlik ve bereketin sembolü olarak görülürken, İlyas peygamber de genellikle adalet ve doğrulukla ilişkilendirilir.

Bu anma töreni, genellikle Hızır ayının (Şubat ayının) ilk Cuma gecesi gerçekleştirilir. 'Mum Söndü' ritüeli, Alevi topluluğu içinde birlik, beraberlik, dayanışma ve dargınların barıştırılması gibi değerlerin pekiştirilmesine hizmet eder. Ayrıca, bu tören Alevi toplumunda sosyal adalet, eşitlik ve insan haklarına duyulan saygının bir ifadesi olarak kabul edilir.

Ritüelin Yapılışı ve Önemi:

'Mum Söndü' töreni, cem evlerinde veya Alevi vatandaşların evlerinde gerçekleştirilir. Tören sırasında, mumlar yakılır ve belli dualar edilir. Bu duaların ardından mumlar söndürülür, bu da ritüelin adını oluşturur. 'Mum Söndü'nün en önemli özelliklerinden biri, toplum içindeki bireyler arasındaki dargınlıkların sona erdirilmesi ve barışın sağlanmasıdır.

Alevi inancında 'Mum Söndü', yalnızca bir anma töreninden daha fazlasını ifade eder. Bu, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın ve manevi değerlerin korunup, gelecek nesillere aktarılmasının bir yoludur. Alevi topluluğu için bu tören, manevi bir arınma ve toplum içindeki birlik ve beraberliğin pekiştirilmesi anlamına gelir.

Sonuç olarak, 'Mum Söndü', Alevi kültürünün zenginliğini ve derinliğini yansıtan, toplumsal birlik ve barışın sembolü olan önemli bir ritüeldir. Bu gelenek, Türkiye'nin kültürel çeşitliliğini ve toplumsal yapısını anlamak için kritik bir öneme sahiptir. Her yıl Şubat ayında gerçekleştirilen bu tören, Alevi toplumunun manevi değerlerini, sosyal adalet anlayışını ve birlikte yaşama kültürünü simgeler.

Mum söndü iftirası sadece Alevi Kürtlere değil Sünni Kürtlere de yapıldı. Şeyh Said başkaldırısı sebebiyle Isparta’ya sürgün edilmiş olan Bediuzzaman Said-i Kürdi / Nursi’ye dair bir mum söndü haberi. 5 Mayıs 1935 / Haber Gazetesi